4 Temmuz 2012 Çarşamba

Ekaterinburg'da Süpriz bir Pazar Günü

Geçen Cumartesi, bir arkadaşımız arayıp, bizi, Pazar günü göl kıyısında bir yerlere davet etti. Halen Ekaterinburg özürlü olan Erdem ve ben, göl kıyısında bir restauranta gideceğimizi düşünmüştük. Oldukça yanıldığımızı, ancak oraya gittiğimizde anladık.

Ekaterinburg'a 37 kilometre mesafede, Tavatuy isimli kasaba ve göle gelmemiz, arabayla, yaklaşık 45 dakika kadar sürdü. Göl civarında ve oraya varmak için geçtiğimiz yollarda, bildiğimiz yazlık misali, bir sürü ev gördük. Göle vardığımızda, etrafta herhangi bir restaurant göremeyince, durumun pek de düşündüğümüz gibi olmadığını, tam olmasa da, yavaş yavaş anlamaya başladık. Göl kıyısında güneşlenen ve yüzen insanlar, tekneler, yelkenliler, kısacası her şey, sanki Ekaterinburg'da değil, İzmir'in sakin bir koyundayız imajı veriyordu sürekli. Her yer yemyeşil, çimenler, ağaçlar, şahane bir doğa. Kışların bu kadar sert geçtiği bir şehirde, tunduraların ortasında, Haziran ayında, bu kadar sıcak ve yüzülebilecek doğal alanlar beklemiyordum açıkçası.





Biraz yürüdükten sonra, birkaç teknenin yanaştığı, minik bir iskeleye vardık. Hemen sonra kendimizi teknede bulduk. Ekaterinburg'un, sıcaktan kavrulduğu o gün (akşam saat 22:30 da sıcaklık 30 derece idi, unutulacak gibi değil), teknede yaklaşık 4-5 dakika süren, kısa ve püfür seyahatimiz sonucunda, gölün ortasında bir tesise geldik. Geldik gelmesine de, ne Erdem, ne de ben, bu durum için hazırlıklı değildik haliyle. Herkes mayo ve bikinilerinin içinde, kah güneşleniyor, kah yüzüyor. Biz ise, tamamen göl kıyısında yemek yemek üzere, giyinmiş durumdaydık. Hiç beklemediğiniz bir anda, minik bir cennete ulaştığınızı, ancak cennetin güzelliklerinden faydalanamadığınızı düşünün. Durum, aynen böyleydi zira.

 Ostrova

 Ostrova

Ostrova

Bizim geldiğimiz, bu minik ada tesiste, restaurant, bar ve güneşlenme alanları mevcuttu. Bu yerin isminin "Ostrova Project" olduğunu orada öğrendik. Bulunduğumuz yer dışında, yine gölün ortasında, üç farklı adacık daha varmış. Birisi sauna, diğeri Yunan tarzı döşenmiş bir villa ve en sonuncusu da Bali tarzı döşenmiş bir villa. Hepsi günlük olarak kiralanabiliyormuş.

 Ostrova

Ostrova

Gölün ortasına kadar onca yolu kanat çırparak gelip, koltuğuma konan kahraman kelebek

Ostrova'da bol sıcak ve güzel bir gün geçirdik. Ekaterinburg'da yaz günleri çok uzun sürüyor malum. Biz ayrılırken, saat sekize gelmesine rağmen, güneş halen, tüm haşmetiyle hüküm sürüyordu. Daha hazırlıklı olsaydık, keyfini daha çok çıkarabilirdik düşünceleriyle, kendimizi yine, bu sefer dönüş yolculuğu için, teknede bulduk. Bir daha gideceğimiz zamanı hevesle bekliyorum.