Geçen hafta Rusya'da "Erkekler Günü" kutlandı. Bildiğiniz resmi tatil. Durum çok ciddiye alınıyor, şirketler bile kendi içlerinde kutluyorlar. İş yerlerinde çalışan kadınlar, beraber çalıştıkları diğer erkek çalışanlara şiirler yazıyor, bir araya gelip bu şiirleri onlara okuyor, hediyeler alıyor ve bayramlarını kutluyorlar. Her sene 23 Şubat'ta kutlanıyor. Zaman içinde evrilip "Erkekler Günü" olmuş, ancak asıl hikaye biraz daha farklı.
1917 devriminden sonra, 28 Ocak 1918'de Kızıl Ordu, 11 Şubat 1918'de de Kızıl Donanmayı kuran Lenin, bu tarihlerden yaklaşık bir sene sonrasında Almanlara karşı elde edilen Narva ve Pskov zaferleri de aynı tarihlere denk gelince, her sene 23 Şubat'ın "Kızıl Ordu ve Donanmanın Kuruluş Yıldönümü" olarak kutlanmasına salık vermiş. O zaman itibariyle, tüm Sovyetler Birliği dönemi boyunca, 23 Şubat, Kızıl Ordu tarafından coşkulu ve gösterişli bir kutlamaya sahne olmuş. Halk da kendi arasında bu günü hep " Erkekler Günü" olarak kutlayarak, kendileri için savaşan erkeklerini yüceltmişler.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, 1993 yılında 23 Şubat'ın adı "Vatan Savunucuları Günü"ne değişmiş ama resmi tatil baki kalmış.
Devlet töreni, Kremlin Sarayı'nda gerçekleşiyor. Hatta Putin'in bu sene, törende, ordunun önünde yaptığı konuşma, çok dikkatleri çekti. Dünyadaki ihtilafların arttığını, eskilerine daha da zor olan yenilerinin eklendiğini ve askeri potansiyellerini geliştirmeleri gerektiğini söyledi. Bu yeniden yapılandırma projesi için, 650 milyar dolarlık bir yatırım planlandığı söyleniyor. Öte yandan, 23 Şubat, aynı zamanda, meydanlarda yürüyüş ve miting ile de kutlanıyor. Bu sene, yabancı basında da ilgi çeken Moskova'daki yürüyüş ve miting, Rusya Komünist Partisi tarafından düzenlenmiş. Miting'de eski Sovyetler Birliği bayrakları, Stalin'in çeşitli posterleri ve mitinge katılanların "Yaşasın Kızıl Ordu", "Putin Çetesine Hayır" sloganları tüm haberlerde ortak bahsedilen konular arasında.
Meydanları, devlet törenini ve eskiyi bırakıp, gündelik yaşama dönecek olursak, o gün, Rusya'da yaşayan tüm erkeklere özel davranılıyor. Burada yaşayan yabancılar bile nasibini alıyorlar bu günden. Herkes, sen bizim için savaşmadın veya Rus bile değilsin demeden, tüm erkeklerin bayramını kutluyor. Kendilerine güzel sözler söyleniyor, çiçekler ve hediyeler alınıyor, bir ihtimam, bir ihtimam. İnsan, ister istemez kendi ülkesini ve kendi gerçeklerini düşünüyor böyle bir zamanda. Ne kadar fazla ayrımcılık yapıyor, biz ve bizden olmayan kavramlarını yaratıp, birbirimizi hep ayırmak istiyoruz. Keşke, biz de daha birleştirici, daha hoşgörülü ve daha birleşmeye gönüllü olsak. Hepimiz, bu güzel ülkenin evlatlarıyız en nihayetinde. Neyin savaşını kime karşı veriyoruz ve sonucundan nasıl bir iyilik çıkmasını bekliyoruz ki?
1917 devriminden sonra, 28 Ocak 1918'de Kızıl Ordu, 11 Şubat 1918'de de Kızıl Donanmayı kuran Lenin, bu tarihlerden yaklaşık bir sene sonrasında Almanlara karşı elde edilen Narva ve Pskov zaferleri de aynı tarihlere denk gelince, her sene 23 Şubat'ın "Kızıl Ordu ve Donanmanın Kuruluş Yıldönümü" olarak kutlanmasına salık vermiş. O zaman itibariyle, tüm Sovyetler Birliği dönemi boyunca, 23 Şubat, Kızıl Ordu tarafından coşkulu ve gösterişli bir kutlamaya sahne olmuş. Halk da kendi arasında bu günü hep " Erkekler Günü" olarak kutlayarak, kendileri için savaşan erkeklerini yüceltmişler.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, 1993 yılında 23 Şubat'ın adı "Vatan Savunucuları Günü"ne değişmiş ama resmi tatil baki kalmış.
Devlet töreni, Kremlin Sarayı'nda gerçekleşiyor. Hatta Putin'in bu sene, törende, ordunun önünde yaptığı konuşma, çok dikkatleri çekti. Dünyadaki ihtilafların arttığını, eskilerine daha da zor olan yenilerinin eklendiğini ve askeri potansiyellerini geliştirmeleri gerektiğini söyledi. Bu yeniden yapılandırma projesi için, 650 milyar dolarlık bir yatırım planlandığı söyleniyor. Öte yandan, 23 Şubat, aynı zamanda, meydanlarda yürüyüş ve miting ile de kutlanıyor. Bu sene, yabancı basında da ilgi çeken Moskova'daki yürüyüş ve miting, Rusya Komünist Partisi tarafından düzenlenmiş. Miting'de eski Sovyetler Birliği bayrakları, Stalin'in çeşitli posterleri ve mitinge katılanların "Yaşasın Kızıl Ordu", "Putin Çetesine Hayır" sloganları tüm haberlerde ortak bahsedilen konular arasında.
Meydanları, devlet törenini ve eskiyi bırakıp, gündelik yaşama dönecek olursak, o gün, Rusya'da yaşayan tüm erkeklere özel davranılıyor. Burada yaşayan yabancılar bile nasibini alıyorlar bu günden. Herkes, sen bizim için savaşmadın veya Rus bile değilsin demeden, tüm erkeklerin bayramını kutluyor. Kendilerine güzel sözler söyleniyor, çiçekler ve hediyeler alınıyor, bir ihtimam, bir ihtimam. İnsan, ister istemez kendi ülkesini ve kendi gerçeklerini düşünüyor böyle bir zamanda. Ne kadar fazla ayrımcılık yapıyor, biz ve bizden olmayan kavramlarını yaratıp, birbirimizi hep ayırmak istiyoruz. Keşke, biz de daha birleştirici, daha hoşgörülü ve daha birleşmeye gönüllü olsak. Hepimiz, bu güzel ülkenin evlatlarıyız en nihayetinde. Neyin savaşını kime karşı veriyoruz ve sonucundan nasıl bir iyilik çıkmasını bekliyoruz ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder