Bugün unutulmaz ve çok sevdiğim bir çocukluk-gençlik arkadaşımın ve beraberce yeni yeni genç kadın olmaya ilerlerken de, çok sevgili dostum olan Sibel'imin doğum günü. Kendisini beş sene önce kaybetmiş olmamız, içimde ona karşı hissettiğim sevgi ve ona duyduğum özlemimi hiç değiştirmedi. Hatta günbegün arttı, artmaya da devam ediyor.
Bazı insanlar vardır, etraflarına ışık saçarlar. Ellerinde değildir bu, öylesine oluverir. Kendilerinin de, bu durumun çok farkında olduklarını sanmıyorum. Onların, bu acımasız ve çıkarcı dünyamıza, güzellik ve iyiliği hatırlatan birer iyilik meleği olarak geldiklerini düşündürürler hep. Kimseye zarar veremez, kimse hakkında kötü düşünmez ve kimse için gizli kapaklı planları yoktur onların. Oldukları gibidirler. Transparandırlar. İçlerindeki o müthiş güzelliği, insan sevgisini, huzuru ve etraflarına saçtıkları enerjiyi görmemek için kör olmanız gerekir. Hem delici, hem de umut ve sevgi dolu bakışlarıyla, yüreğinizi hemen sarıp sarmalayıverirler. Kendinizi hep çok rahat ve mutlu hissedersiniz onlarla beraberken. Ne az var onlardan değil mi? Keşke daha çok olsalar.
Sibel'im de, aynen böyle bir iyilik meleği olarak gelmiş dünyaya. Kısacık yaşamı boyunca, sayısız insanın kalbine dokunup, hepimize çok fazla anı, birçok güzellik ve çokça iyilik bıraktı. Halen aklıma geldikçe, tebessüm ve hatta kahkahalarıma engel olamadığım çok güzel hatıralarımız var.
Bazen benim işim sebebiyle, görüşmelerimizin süreleri uzardı. Şu anda çok pişmanım. Ama ne fayda. Siz siz olun, değer verdiğiniz dostlarınıza, hem sizin, hem de onların hak ettikleri zamanı ayırın. Sonrası büyük pişmanlık maalesef.
Bir gün, rahatsızlığının ilk günlerinde, Beşiktaş'taki evimde kalırken, buzdolabıma bir post-it asmıştı. Kendi yaptığı, kendini resmeden bir çizimin altına " Herşeye sevgiyle bakın, S.." yazmış. Buzdolabıma kendi elleriyle astığı o post-it i hiç çıkarmadım. Her sabah, her akşam, post-it bana, ben post-it e baktım durdum. Senin kadar yüce gönüllü olamasam da, vasiyetine uyup, her şeye sevgiyle bakmaya gayret ediyorum Sibel'im. Doğum günün kutlu olsun güzel arkadaşım, huzur içinde uyu.
https://www.facebook.com/groups/14916190595/?fref=ts
Bazı insanlar vardır, etraflarına ışık saçarlar. Ellerinde değildir bu, öylesine oluverir. Kendilerinin de, bu durumun çok farkında olduklarını sanmıyorum. Onların, bu acımasız ve çıkarcı dünyamıza, güzellik ve iyiliği hatırlatan birer iyilik meleği olarak geldiklerini düşündürürler hep. Kimseye zarar veremez, kimse hakkında kötü düşünmez ve kimse için gizli kapaklı planları yoktur onların. Oldukları gibidirler. Transparandırlar. İçlerindeki o müthiş güzelliği, insan sevgisini, huzuru ve etraflarına saçtıkları enerjiyi görmemek için kör olmanız gerekir. Hem delici, hem de umut ve sevgi dolu bakışlarıyla, yüreğinizi hemen sarıp sarmalayıverirler. Kendinizi hep çok rahat ve mutlu hissedersiniz onlarla beraberken. Ne az var onlardan değil mi? Keşke daha çok olsalar.
Sibel'im de, aynen böyle bir iyilik meleği olarak gelmiş dünyaya. Kısacık yaşamı boyunca, sayısız insanın kalbine dokunup, hepimize çok fazla anı, birçok güzellik ve çokça iyilik bıraktı. Halen aklıma geldikçe, tebessüm ve hatta kahkahalarıma engel olamadığım çok güzel hatıralarımız var.
Bazen benim işim sebebiyle, görüşmelerimizin süreleri uzardı. Şu anda çok pişmanım. Ama ne fayda. Siz siz olun, değer verdiğiniz dostlarınıza, hem sizin, hem de onların hak ettikleri zamanı ayırın. Sonrası büyük pişmanlık maalesef.
Bir gün, rahatsızlığının ilk günlerinde, Beşiktaş'taki evimde kalırken, buzdolabıma bir post-it asmıştı. Kendi yaptığı, kendini resmeden bir çizimin altına " Herşeye sevgiyle bakın, S.." yazmış. Buzdolabıma kendi elleriyle astığı o post-it i hiç çıkarmadım. Her sabah, her akşam, post-it bana, ben post-it e baktım durdum. Senin kadar yüce gönüllü olamasam da, vasiyetine uyup, her şeye sevgiyle bakmaya gayret ediyorum Sibel'im. Doğum günün kutlu olsun güzel arkadaşım, huzur içinde uyu.
https://www.facebook.com/groups/14916190595/?fref=ts
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder