Geçen hafta bilgisayarımda birşeyler ararken, gözüm hava durumuna takıldı. Tarayıcı çubuğuna Ekaterinburg hava durumunu eklerken, İstanbul'dan kopmamak gibi tuhaf bir isteğe karşı gelemeyip, silememiştim. Şu anda tarayıcımda sürekli görünen İstanbul'un hava durumu. Ancak tıklanıp açıldığında ve ileri tuşuna basıldığında yaşadığım yerin hava durumunu da görebiliyorum. Zahmet edip, Ekaterinburg hava durumuna baktığımda, şahane dereceler gördüğüm için, ilk etapta bir nevi kalp krizi önlemesi de oldu aslına bakarsanız. Zamanla çoklu eksilere alıştı gözüm. Bilmeyenler için ufak bir dipnot, Ekaterinburg'a yerleşeli neredeyse dört hafta oldu. Eş dost soruları genel olarak aynı, "Alıştın mı?" Açıkçası, halen tatilde gibi hissettiğimi, gerçekten burada yaşıyor olduğumu henüz idrak edemediğimi itiraf ediyorum. Beynim kendini bir ara bitecek bir tatilde zannediyor, ben de çok üstüne gitmiyorum. Şimdilik bol eksili hava durumuna alıştım diyelim. Derin araştırmalarım neticesinde öğrendiğim kadarıyla, Mayıs sonuna kadar kar yağabiliyormuş burada. Üstelik Mayıs ortasına kadar da muhakkak yağıyormuş. Uzun senelerdir İstanbul'da yaşayan bir İzmirli için Mayıs ne demektir bilir misiniz? Montların kesinkes atıldığı, gündüzleri ince bir sweatshirt hatta t-shirt ile rahat rahat yaşamınızı sürdürebileceğiniz, ince mont veya ceketinize sadece bazı serin akşamlarda ihtiyaç duyduğunuz bir ay. Şayet 23 Nisan da girilmediyse, 19 Mayıs ta yılın ilk denize girişi gerçekleşebilir. Burada ise kar yağacakmış. Mayıs boyunca kazaklar ve paltolarla dolaşacağım. Soru neydi, evet evet alışıyorum..
Ne diyordum, hava durumuna takılmıştı gözüm. "Istanbul -1 Kar yağışı". Bir de Ekaterinburg'a bakalım diye düşünürken, elim çoktan ileri tuşuna basmıştı bile. Bir an bir yanlışlık oldu herhalde diye geçirdim içinden ve geri tuşuna bastım, sonra tekrar ileriye. Hava durumu hiç taviz vermedi, kararlı, hep aynı ibareyi gösterdi durdu ondan sonraki bir iki denemede de. "Ekaterinburg -14 Ilık". Haliyle donuk yüzümdeki kaslar birden gevşedi ve bir kahkaha koptu önce. Sonra da ardı arkası kesilmeyen sorgulama. Ilık? Pardon ama ılık derken? Gerçekten -14 dünyanın hangi kesminde ılık diye algılanabilir? Kutuplar bölgesi ve eskimolar için gerçekten ılık bir derece olabilir ama bir yarı İzmir yarı İstanbullu için bildiğin soğuk, hatta çok soğuk. Veriler uluslararası bir kuruluş tarafından sağlanıyormuş. Onların, şehirlerin sıcaklık derecelerini bildirirken, bu yorumları yapmadığını varsayarak, bu yorumu yapanları önce mantığa, sonra yazmadan önce bir kez daha düşünmeye davet ediyorum. -14 ılık?? Standart ve genel geçer kurallara ne oldu? Yoksa şehre göre mi karar veriyorlar bu yorumları yaparken? Ekaterinburg için ılık bir derece mi bu? Aslına bakarsanız, şu anda sıcaklıklar burada normalin üzerindeymiş. -25 ila -40 derece arasında olmalıymış şu sıralar. Bu dönemde -14 Ekaterinburg için ılık olarak kabul ediliyor olabilir gibi görünse de, su 0 derecede donar diyeceğim ama onu da yalanladılar geçenlerde. Okumuşsunuzdur belki, su sıfırın altında 48 santigrat derecede donuyormuş aslında. Bizim dönemimiz böyle işte. Yıllarımızı bu yalan yanlış bilgiler doğru diye öğrenerek geçirdik, şimdi hepsi birer birer yalanlanıyor. Akla hemen gelen, yumurta. Kolestrolü yükseltir yanlış bilgisiyle, belli bir yaşın üzerinde olan bir kesim yıllarca yumurta yemedi. Bu bilgi de çürütüldü ve belki hatırlarsınız yumurtadan özür dilendi. Sonra tereyağ ve kırmızı et sağlığa zararlı meselesi. Bunu da Kanadalı bilimadamları imdada yetişerek çürüttüler. Fazla tüketilmediği müddetçe, kalp ve kolestrol sorunları da yoksa, tereyağ ve kırmızı etin sağlığa özel bir zararı olmadığı açıklandı. Hadi bakalım. Okul bilgilerime dayanarak yazıyorum, Albert Einstein'a göre hiçbirşey ışıktan hızlı hareket edemez. CERN deki son deneylerde ise atomdan küçük partiküllerin ışık hızını aştıkları belirtildi. Gerçi henüz tamamen kabul etmediler ve halen araştırdıklarını söylüyorlar, ancak belli başlı fizik yasalarını alt üst edecek bir bulguya varmış durumdalar. İnsan bazen kime, neye inanacağını bilemiyor. Bugün çok doğru olan, yarın en yanlış bilgi olabiliyor yada tam tersi. Şurası kesin, kim ne derse desin, -14 ılık değildir. İşte buna kesinlikle inanıyorum, zira -14 ü iliklerimde hissedebiliyorum. Hissettiklerimi de kesinlikle "ılık" kavramı ile açıklamam mümkün değil. Daha ziyade "buz gibi" ibaresi son derece gerçekçi diyebilirim. Aksini kanıtlayacak bir bilim adamı varsa, kendisini Ekaterinburg'a davet ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder