Erdem'in bavulunu görünce, bir utanç kaplıyor içimi. O kadar sade ve yalın ki sormayın. İçinde sadece ihtiyacı olan şeyler var ve kesinlikle içinde bulunan her parça, bahsi geçen seyahatte kullanılacak. Onun götürmek istediği eşyalara bile karışıp, ondan habersiz, bir iki şey eklediğimi itiraf ediyorum. Orada bile kendime hakim olamadım. Ya o sütlü kahve merserize kazağa ihtiyacı olursa? Di mi ama?
Şu anda aktif bir çalışma hayatım olmamasına rağmen, tatile çıkıyor olmak, beni yine de çok mutlu ediyor. İnsan çalışsa da, çalışmasa da, tatil her zaman tatil demek ki. Yarattığı mutluluk ve heyecan seviyesi konusunda, herhangi bir değişiklik olmuyor. Tebdili mekanda ferahlık vardır diye boşuna dememiş atalarımız. Farklı şehirler, farklı ülkeler, farklı insanlar, farklı bir ortam hep çekici, hep heyecanlı. Üstelik, yolun sonunda, şahane dostlar sizi bekliyorsa, daha da bir güzel oluyor herşey.
Rota Saint Petersburg. Çok özlediğim, yakın dostlarımla buluşacak olmamın, içimi kıpır kıpır etmesinin yanı sıra, hep gitmek istediğim bir şehre gidiyor olmak da, ekstra ballı kaymak tadında. Bu kadarla da bitmiyor üstelik. Şu sıra, Saint Petersburg'da beyaz geceler yaşanıyor. Hep gündüz, hep aydınlık. Her zaman merak ettiğim bu muhteşem doğa olayını, en sonunda, bu gece itibariyle 10 gün boyunca yaşayacağım. Yanıma uyku bandımı da aldım, ne olur olmaz, ihtiyatlı olmak lazım.
Velhasıl, tatil güzel şey. İçinde bulunulan durumdan, her zamanki hayattan ve monotonluktan kaçıp, bir yerlere gidiyor olmak, yeni ve farklı şeyler yapmak, insanı tazeliyor.
Önümüzdeki hafta, Saint Petersburg maceralarıyla buluşmak üzere, herkese tatil kıvamında bir haftasonu diliyorum..
Hangisi kimin bavulu acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder